SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CEMAAT VE’L-İMAME

<< 391 >>

باب: إذا حضر الطعام وأقيمت الصلاة.

42. Namaz İçin Kamet Getirildiği Zaman Yemek Hazır ise Ne Yapılır?

 

-وكان ابن عمر يبدأ بالعشاء. وقال أبو الدرداء: من فقه المرء إقباله على حاجته، حتى يقبل على صلاته وقبله فارغ.

Abdullah İbn Ömer Böyle Bir Durumda Akşam Yemeğini Yerdi  Ebü'd-Derdâ şöyle demiştir: "Bir kimsenin önce ihtiyaçlarını giderip ardından tam bir iç huzuru İle namaza durması onun din konusunda ne kadar ince anlayışlı (fakîh) bir insan olduğunu gösterir."

 

حدثنا مسدد قال: حدثنا يحيى، عن هشام قال: حدثني أبي قال: سمعت عائشة، عن النبي صلى الله عليه وسلم أنه قال: (إذا وضع العشاء، وأقيمت الصلاة، فابدؤوا بالعشاء).

 

[-671-] Hişâm İbn Urve, babası Urve İbnü'z-Zübeyr'in şöyle dediğini nakletmiştir: "Aişe (r.anha)'dan duydum, bize Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletti; Akşam yemeği hazır olduğunda namaz için kamet getirilmiş olsa bile önce yemeğinizi yeyin.

 

Tekrar: 5465.

 

حدثنا يخيى بن بكير قال: حدثنا الليث، عن عقيل، عن ابن شهاب، عن أنس بن مالك: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (إذا قدم العشاء فابدؤوا به قبل أن تصلوا صلاة المغرب، ولا تعجلوا عن عشائكم).

 

[-672-] Enes İbn Malik, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'im şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Akşam yemeğiniz hazırlanıp size takdim edildiği zaman akşam na mazını kılmadan önce yemeğinizi yeyin. Yemeğinizi aceleye getirip ihtiyacınızı gidermeden kalkmayın.

 

Tekrar: 5463.

 

حدثنا عبيد بن إسماعيل، عن أبي أسامة، عن عبيد الله، عن نافع، عن ابن عمر قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (إذا وضع عشاء أحدكم، وأقيمت الصلاة، فابدؤوا بالعشاء، ولا يعجل حتى يفرغ منه).وكان ابن عمر: يوضع له الطعام، وتقام الصلاة، فلا يأيتها حتى يفرغ، وإنه ليسمع قراءة الإمام.

 

[-673-] Nâfi'in Abdullah İbn Ömer (r.a.)'den naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Siz'den birinin akşam yemeği hazırlanıp önüne konduğu zaman namaz için kamet getirilmiş olsa bile önce yemeğini yesin. Yemeğini bitirinceye kadar da acele etmesin."

 

Zaten Abdullah İbn Ömer (r.a.) de yemeği önüne konduğu zaman, namaz için kamet getirilmiş olsa bile önce yemeğini yerdi. Yemeğini bitirinceye kadar -cemaate namaz kıldıran imamın okuduğu sureleri duysa da- namaza başlamazdı.

 

Tekrar: 674 ve 5464

 

 

وقال زهير ووهب بن عثمان، عن موسى بن عقبة، عن نافع، عن ابن عمر قال: قال النبي صلى الله عليه وسلم: (إذا كان أحدكم على الطعام فلا يعجل، حتى يقضي حاجته منه، وإن أقيمت الصلاة).رواه إبراهيم بن المنذر، عن وهب بن عثمان، ووهب مديني.

 

[-674-] Nâfi'in Abdullah İbn Ömer (r.a.)'den naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz yemek yiyorsa namaz için kamet getirilmiş olsa bile ihtiyacını / açlığını tam olarak gidersin, yemeğini aceleye getirmesin."

 

 

AÇIKLAMA:     Alimlerin çoğuna göre namazdan önce yemeğin yenmesiyle ilgili emir nedb İfade eder, (yani mendubtur). Ancak bu görüşün ayrıntılarında farklı yorumlar vardır:

 

Şâfiîler'de meşhur olan görüşe göre, bu emir gerçekten aç olup yemeğe İh­tiyacı olan kimselerle ilgilidir.

 

Süfyân es-Sevrî, Ahmed İbn Hanbel ve İshâk'a göre bu emir yemeğe ihtiyacı olanlarla kayıtlı değildir, bu bakımdan bir kimsenin ihtiyacı olsa da olmasa da namazdan önce (hazır olmuş yemeği) yemeği yemek menduptur. Abdullah İbn Ömer'in uygulaması da buna işaret etmektedir.

 

Zahirî mezhebinin önde gelen isimlerinden İbn Hazm ise bu konudaki em­rin vücûba işaret ettiğini, dolayısıyla yemek hazırken kılınan namazın geçersiz (batıl) olduğunu söylemiştir. Ancak onun bu görüşü çok aşırı ve abartılıdır.

 

Faydalı Bir Not: İbnü'l-Cevzî şöyle demiştir:  "Bazıları Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bu emrine bakarak kul hakkının (hukûku'l-ibâd), Allah'ın hakkından daha öncelikli ve önemli olduğunu düşünmüşlerdir, Ancak bu konudaki hüküm düşündükleri gibi değildir. Burada amaç­lanan hedef Cenâb-ı Hakk'ın hakkını korumaktır. Nitekim kul yemek yeyip ihti­yacını giderdikten sonra namaza büyük bir iç huzuru ile girecek, zihninde ve gönlünde farklı düşünceler kalmayacaktır. Böylece Allah'ın insanlar üzerindeki hakkı olan kulluk daha güzel ifa edilmiş olacaktır.

 

Burada ayrıca ifade edilmesi gereken önemli bir nokta da ashâb-ı kiramın yemek konusunda aşırıya gitmemesi ve çok sade bir yol takip etmesidir. Zaten bu alışkanlıkları sebebiyle yemeğin onları cemaate iştirak etmekten alıkoyduğu nadirdir."

 

باب: إذا دعي الإمام إلى الصلاة وبيده ما يأكل.

43. Elinde Yemek Üzere Olduğu Bir Lokma Bulunan İmamın Namaza Çağırılması

 

حدثنا عبد العزيز بن عبد الله قال: حدثنا إبراهيم، عن صالح، عن ابن شهاب قال: أخبرني جعفر بن عمرو بن أمية: أن أباه قال: رأيت رسول الله صلى الله عليه وسلم يأكل ذراعا يحتز منها، فدعي إلى الصلاة، فقام فطرح السكين، فصلى ولم يتوضأ.

 

[-675-] Cafer İbn Amr İbn Ümeyye babasının şöyle dediğini nakletmiştir: "Bir gün Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i bir koyun budu yerken gördüm. O sırada kendisini namaza çağırdılar. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem elindeki bıçağı bırakıp namaz'a durdu. Hatta daha abdest almamıştı."

 

 

AÇIKLAMA:     Bazı alimlere göre, İmam Buhârî'nin 42. bâb dan sonra, "yemek üzere elinde bir lokması bulunan imam'ın namaz'a çağırılması" başlığı altında bu rivayete yer vermesi, yemeğin namaz'dan önce yenmesiyle ilgili emrin vücûb İfade etmeyip mendub olduğuna işaret etmektedir ve bu bakımdan 43. babın burada ele alınması bilinçli bir tercihtir. Ayrıca İmam Buhârî'nin bâb başlığında imamın namaza çağırılması şeklinde bir kayıt koyması, buradaki hükmün (yemeği bıra­kıp namaza gitmesi) sadece imamla ilgili olduğunu gösterir. Cemaate yönelik emir ise mutlaktır. Nitekim Resûlullah'ın Sizden birinin akşam yemeği hazırlanıp önüne konduğu zaman..." şeklindeki ifadesi de bu görüşü desteklemektedir.

 

Bu hadisten çıkarılan dersleri ve diğer ayrıntıları abdest genel başlığı altında "Koyun eti yemenin abdest almayı gerektirip gerektirmediğini anlatırken açıklamıştık. (bkz.Vudû, bâb 50)

 

İbnü'l-Müneyyir şöyle demiştir: "Belki de Resûlullah ümmetine kolaylık olsun diye ruhsat yolunu gösterdiği halde kendi özel hayatında azimete göre amel etmiş ve bu yüzden önce namaz kılıp sonra yemeğini yemiştir. Çünkü O'nun kadar nefsine ve isteklerine hakim olabilecek birisi asla yoktur. Hangimiz İstek ve arzularımızı O’nun gibi kontrol edebiliyoruz ki..."